Yaşam Dengesi ve Düşünce

Yaşam Dengesi ve Düşünce

İnsanın yaşamı şekillendirmesi düşünceyle başladı. Önceleri temel ihtiyaçları karşılamak adına yapılanlar, sonraları merak, istek ve arzularını tatmin etmek yönünde artarak devam etti. Büyük düşünerek çoğu zaman sınırlar zorlandı. Bu durum insan için bir taraftan fayda sağlarken diğer taraftan kendi sonunu hazırlaması anlamına da geliyordu. Bunun en bariz örneği olarak küresel ısınmayı verebiliriz.

Maddenin en küçük yapı taşı kuarklardır. Kuarklar bir araya gelerek proton ve nötronları, bunlar ve elektronlar bir araya gelerek atomları, atomlar molekülleri, moleküller de maddeyi oluşturur. Atom bir çekirdek ve etrafında denge içinde dönen elektronlardan oluşur. Yine içinde bulunduğumuz Güneş sistemine ve en nihayetinde sistemlerin oluşturduğu evrene bakacak olursak var olan her şeyin denge üzerine kurulmuş olduğunu görürüz. Düşünebiliyor musunuz, Dünyanın yörüngesinden sapması nelere yol açardı? Bu da şunu gösteriyor: Var olan her şey kendi yaşam dengesini bularak varlığını sürdürmektedir.

Dengeyi sağlayan sınırlar içinde kalan değişimler fayda sağlar. Sınırları zorlayan ve hatta sınırları aşan değişimler ise çoğu zaman felakete sürükler. İnsanın yaşam dengesi de faaliyetlerin öncüsü olan düşüncelerin dengesiyle başlar. Oğuz Saygın’ın “Sen Düşünceden İbaretsin” adlı kitabında düşünce yönetiminin 9 prensibi şöyle sıralanmıştır:

  1. Büyük Düşün
  2. Olumlu Düşün
  3. Şimdiyi Yaşa
  4. Yararlı Ol
  5. Affet
  6. Şükret
  7. Amaç Belirle
  8. Mantıklı ve Esnek Ol
  9. Azimli ve Sabırlı Ol

Yaşamda sadece şu an vardır. Öncesi ve sonrası yoktur. Gelecek kaygıyı, geçmiş pişmanlıkları doğurur. Her şey hayalle başlar, düşüncelerle yoğurulur. Pozitif düşünceler, pozitif enerji ve olumlamaları yaratır. Bu da insanı yararlı olmak, fayda sağlamak için harekete geçirir ve ardından başarı gelir. Negatif düşünceler, negatif enerji ve olumsuzluklar yaratır. İnsana sıkıntı verir, onu kısıtlar ve aksiyona geçtiğinde de hata yapmasına neden olur.

Mevlâna ne güzel söylemiş:

Sen düşünceden ibaretsin

Geriye kalan et ve kemiksin

Gül düşünürsün, gülistan olursun

Diken düşünürsün, diken olursun.

Yaşam dengesini sağlamış insanlar düşüncelerini yararlı olmak, fayda sağlamak için harekete geçirirler. Yargılayıcı olmazlar ve hatta bağışlayıcıdırlar. Ellerindekinin kıymetini bilirler, her daim bir amaçları vardır. Olaylar karşısında mantıklı ve esnek olurlar. Her zaman akıştadırlar ama akıntıya kapılmazlar. Amaca ulaşmak konusunda azimli ve sabırlıdırlar. Elde ettikleriyle paylaşımcı olurlar. Tüm bu yaptıkları hem kendi hem de kendi yaşam dairesi içindeki diğer yaşamlar için mutluluk ve huzur verir.

Yaşam dengesi mutluluk ve başarı demektir. Formülü ise, insanın kendi özünde gizlidir.